49 research outputs found

    Design and Implementation of Measurement and Exercise System with Kinect Sensor for Neurological Rehabilitation

    Get PDF
    People suffering from neurological diseases such as Stroke, Parkinson's and Cerebral Palsy are having difficulty doing daily living movements such as walking, speaking and gripping.These neurological diseases are being tried to be treated with rehabilitation techniques.Rapidly developing virtual reality applications have led to the development of alternative treatment methods in the field of rehabilitation.The aim of this study is to develop a system in which patients who need neurological rehabilitation can exercise in their own living spaces and follow up with treatment. The position sensing sensor Kinect and Unity 3D gaming motor are used in the study.The measurement and exercise system for memory, lower extremity and upper extremity were realized with the designed games.The short-term memory situation has been measured with duration of matching picture on screen.The time and extent of reaching the abduction and flexion joint opening of 45 degree in the duration of 30 second in the lower extremity was measured.In the measurement of upper extremity, the angle and duration of joint opening was measured for 0o abduction, 90o abduction, 180o abduction and 75o adduction.According to this, the balance between the right and left lateral and the balance between interior and posterior was determined.Thus, the obtained index scores are stored and transmitted to the physiotherapist via the internet.İnme, Parkinson ve Serebral Palsi gibi nörolojik hastalık geçiren insanlar yürüme, konuşma ve kavrama gibi günlük hayattaki hareketleri yaparken zorluk çekmektedir.Bu nörolojik hastalıklar rehabilitasyon teknikleri iletedavi edilmeye çalışılmaktadır. Hızla gelişen sanal gerçeklik uygulamalarırehabilitasyon alanında alternatif tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yol açmıştır. Bu çalışmanın amacınörolojik rehabilitasyona ihtiyaç duyan hastaların kendi yaşam alanları içerisinde egzersizlerini yapabileceği ve tedavinin takip edebileceği bir sistem geliştirilmektir.Çalışmada konum algılama için Kinectsensoru ve Unity 3D oyun motorundan yararlanılmıştır. Tasarlanan oyunlar ile hafıza, alt ekstremite ve üst eksretmiteiçin ölçüm ve egzersiz sistemi gerçekleştirilmiştir. Kısa dönem hafıza durumunun ölçülmesi için ekrandaki resimleri eşleştirme süresinden yararlanılmıştır. Alt ekstremite ölçümünde 30s zaman içerisinde 45o ’likabdüksiyon ve fleksiyon eklem açıklığına ulaşma açısı ve süresi ölçülmüştür. Üst ekstremite ölçümünde ise 0 o abdüksiyon, 90o abdüksiyon, 180o abdüksiyon ve 75o ’likaddüksiyon için eklemaçıklığına ulaşma açısı ve süresi ölçülmüştür.Bu verilere göre sağ ve sol lateral arasındaki balans ile interior -posterior arasındaki balans belirlenmiştir. Böyleceelde edilen indeks skorlarının depolanması ve internet üzerinden fizik tedavi uzmanına iletilmesi sağlanmıştır

    TELEVİZYON ARIZA BENZETİM CİHAZI TASARIMI VE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ

    Get PDF
    Bu çalışmada endüstri meslek lisesi, meslek yüksek okulu ve teknik eğitim fakültelerinin elektronik bölümlerinde teorik ve uygulamalı olarak okutulmakta olan görüntü sistemleri dersinin laboratuarlarında kullanılmak üzere televizyon arıza benzetim cihazı tasarlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan cihaz ile televizyon arızalarının benzetimi yapılarak, 24 farklı televizyon arıza deneylerinin pratik olarak gerçekleştirilmesi sağlanmıştır

    Robotic design and modelling of medical lower extremity exoskeletons

    Get PDF
    This study aims to explain the development of the robotic Lower Extremity Exoskeleton (LEE) systems between 1960 and 2019 in chronological order. The scans performed in the exoskeleton system’s design have shown that a modeling program, such as AnyBody, and OpenSim, should be used first to observe the design and software animation, followed by the mechanical development of the system using sensors and motors. Also, the use of OpenSim and AnyBody musculoskeletal system software has been proven to play an essential role in designing the human-exoskeleton by eliminating the high costs and risks of the mechanical designs. Furthermore, these modeling systems can enable rapid optimization of the LEE design by detecting the forces and torques falling on the human muscles

    Validity and reliability of badminton-specific Reactive Agility TestBadmintona özgü geliştirilen Reaktif Çeviklik Testinin geçerlik ve güvenirliği

    Get PDF
    Many laboratory and field tests are used in the literature to measure agility. The aim of the present study was to investigate the reliability and validity of a new Reactive Agility Test developed for badminton. A total of fourty male [ 20 elites (age: 20.8 ± 2.98 year, height: 174.55 ± 12.03 cm, weight: 65.70 ± 14.41 kg) and 20 sub-elites (age: 22.20±1,51, height: 170.01 ± 05.80 cm, weight: 62.45 ± 6,45 kg)] badminton players took part in the present study. For validity, the difference and relationship between newly developed reactive agility and planned changing direction tests in terms of elit and sub-elit players was examined. In the reliability measurements of test-retest, The Reactive Agility Test at same route was performed twice. Independent sample t test was carried out in order to detect the difference among the groups in the search for validity. The identification of the relations between the two different tests was performed with linear regression analysis. The reliability of test-retest was tried to be estimated with the coefficient of variances and intraclass correlation coefficient, and the Bland Altman method. In addition, a systematic difference between the test and the retest was estimated with the paired t test. At the end of the study, while there was not a significant difference found in the rates of planned changing direction of the elit and sub-elit players, it was detected that reactive agility rates were better in the elit players (7.14±4.85 sec and 9.87±5.07 sec, respectively). Moreover, a high coefficient determination was revealed between two tests (r2: 0.63, p<0.01). In the comparison of test-retest, a high intraclass correlation coefficient (0.930) and a very low coefficient of variances (4.7) were found. Furthermore, it was observed in the Bland Altman graph that a 95% of concordance range of the data obtained between two measurements was a good and narrow concordance.  In conclusion, it was determined that the new developed badminton specific Reactive Agility Test is a valid and reliable measurement method and it is suggested that this test protocol can be used to enhance and monitor reactive agility ability of badminton players.Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetLiteratürde çevikliğin ölçülmesi amacıyla birçok laboratuvar ve saha testi kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı badminton sporuna göre düzenlenmiş Reaktif Çeviklik Testinin güvenirlik ve geçerliğinin araştırılmasıdır. Araştırmaya toplam kırk erkek [20 elit (yaş: 20,8±2,98 yıl, boy uzunluğu: 174,55±12,03 cm, vücut ağırlığı:65,70±14,41 kg) ve 20 sub-elit (yaş: 22,20±1,51 yıl, boy uzunluğu: 170,01±05,80 cm, vücut ağırlığı:62,45±6,45 kg)] badminton oyuncusu katılmıştır. Geçerlik için yeni geliştirilen reaktif çeviklik ile planlı yön değiştirme testlerinin elit ve sub-elit katılımcılar arasındaki istatistiksel karşılaştırması ve ilişkisi analiz edilmiştir. Test-tekrar test güvenirlik ölçümlerinde aynı rotadaki reaktif çeviklik testi birer gün arayla iki kez uygulanmıştır. Geçerlik çalışmasında gruplar arası farkın belirlenmesi için bağımsız değişken t testi ve testler arası ilişkinin fonksiyonel olarak açıklanması ve bu ilişkinin bir modelle tanımlanması için basit doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Test-tekrar test güvenirliği varyasyon katsayısı, sınıf içi korelasyon katsayısı ve Bland Altman metodu ile kestirim edilmiştir. Ayrıca test- tekrar test arasında sistematik bir farkın olup olmadığı eşleştirilmiş t testi ile sınanmıştır.  Çalışma sonunda elit ve sub-elit oyuncuların planlı yön değiştirme bulguları anlamlı bir fark bulunmazken, reaktif çeviklik derecelerinin elit oyuncularda istatistiksel olarak anlamlı farklı (sırasıyla 7,14±4.85 sn ve 9,87±5,07 sn) şekilde düşük olduğu tespit edilmiştir. Bununla beraber her iki test arasında yüksek düzeyde  bir açıklayıcılık katsayısı tespit (r2: 0,63, p<0.01) edilmiştir. Test- tekrar test karşılaştırılmasında yüksek bir sınıf içi korelasyon katsayısı (0,930) ve çok düşük varyasyon katsayısı (4,7) belirlenmiştir. Ayrıca Bland-Altman grafiğinde iki ölçüm arasında elde edilen tüm verilerin %95 uyum aralığının dar ve iyi bir uyum gösterdiği gözlenmiştir. Sonuç olarak,  badminton sporuna göre düzenlenmiş Reaktif Çeviklik Testinin geçerli ve güvenilir bir ölçüm yöntemi olduğu tespit edilmiştir ve badminton oyuncularının reaktif çeviklik becerilerinin geliştirilmesinde ve gelişimlerinin takibinde kullanılabileceği önerilmektedir.

    DKD R5-7 STANDARDINA GÖRE ETÜV CİHAZI KALİBRASYONUNUN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ

    Get PDF
    Bu çalışmada,  -90ºC ile 500ºC sıcaklık aralığında çalışan ve hastanelerde sterilizasyon amaçlı kullanılan etüv cihazının kalibrasyonu DKD R5-7 standardına uygun olarak gerçekleştirilmiştir. EA-4/02’de “Kalibrasyonda Ölçüm Belirsizliği için Rehber” belirtilen usule göre ölçüm belirsizliği hesaplanarak kalibrasyon belirsizliğine dahil edilmiştir. Kalibrasyon belirsizliği değerine göre test edilen etüv cihazının ölçüm değerlerinin beyan edilen sınırlar içerisinde olduğu tespit edilmiştir. Ancak yapılan ölçümler etüv içerisindeki ısının homojen dağılmadığını göstermiştir. Sonuç olarak sağlık kuruluşlarında kullanılacak etüv cihazlarında boru tipi ısıtıcı yerine geniş yüzeyli yaprak tipi ısıtıcıların kullanılmasının daha uygun olacağı tespit edilmiştir

    Design and implementation of portable agility measurement system

    Get PDF
    Tüm antrenör ve sporcuların temel gayesi, en yüksek performansa ulaşmaktır. Çeviklik, takım ve raket sporlarının sportif başarısında belirleyici faktör olarak yer almaktadır. En az oranda hız ve kontrol kaybıyla etkili yön değiştirme becerisi olarak tanımlanan çeviklik literatürde planlı ve reaktif olmak üzere iki kategoride ele alınmaktadır. Reaktif çeviklik testi içinde görsel stratejileri, bilişsel faaliyetleri ve takım sporlarıyla ilişkili çeviklik özelliklerini büyük oranda içine alacak şekilde yeniden ele alınması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı takım sporlarına yönelik içinde birçok uyaranın olduğu mobil kullanıma uygun yeni bir reaktif test ölçüm sisteminin tasarımı ve gerçekleştirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu çalışmada mevcut çeviklik ölçüm cihazlarından farklı olarak telemetri sistemi ile kablolamanın önüne geçilmiş ve yön değiştirme sayısı da 2 katına çıkarılmıştır. Ayrıca çok sık arıza yapan sıçrama matları yerine optik yansımadan yararlanarak daha kullanışlı bir ölçüm sistemi geliştirilmiştir.The main purpose of all coaches and athletes is to achieve the highest performance. Agility plays an important role in success of team and racket sports. In literature, defined as ability to change direction effectively with minimum rate of loss speed and control, agility is categorized as planned and reactive. Reactive agility test will need be reconsidered as into the agility associated with visual strategies, cognitive abilities and team sports greatly. The purpose of this study is determined as performing and designing a new reactive measurement system included a lot of stimulus related to team sports. In this study, wiring is prevented by utilizing telemetry system as a different from existing agility measurement devices and the number of direction change is increased to 2 times. It has also been developed a more useful measurement system by utilizing the optical reflection instead of splash mats that makes often failure

    Dünyada Göçmenlerin Eğitim Alanındaki Sorununa İlişkin Yasal Düzenlemeler

    Get PDF
    Göç, gelişmiş toplumlara olumlu veya olumsuz etkileri olabilen nüfusların yer değiştirme hareketi olarak tanımlanabilir. Bu nüfus hareketliliğinin çeşitleri ve etkileri değişiklik göstermektedir. Bu değişiklikler ülkelere göre de çeşitlilik gösterebilmektedir. Bu değişiklikler, beraberindeki sorunların çözümlerini ve göçün topluma olan etkilerini ortaya çıkarması açısından önemlidir. Göç alan ülkelerin genel durumlarına bakıldığı zaman ülkelerin kendilerine ait bir göçmen politikası uygulaması, göçmenleri eğitme politikası ve kendi hukuk düzenlerinde düzenlemeler yapılması zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Göçmenlerin sorun olmaktan çıkarılıp onların topluma uyumunun sağlanması, göçmen eğitimindeki temel yolların başında gelmektedir. Eğitim alan insanların, toplumsal kurallara uymaları ve sosyolojik olarak topluma kendilerini adapte etmeleri daha kolaylaşır. Göç insanların ister kendi ülkeleri içerisinde isterse dış ülkelere yapılsın amaç kendi yaşadıkları bölgenin kötü koşullarından kurtularak daha iyi koşullar elde etmek içindir. Göçmenler çoğu zaman karma sebeplerle göç etmiş, insanların yer değiştirmelerine sebep olan durumlar, yaşanılan yer ve zamana göre değişiklik göstermiştir. Ekonomik rahatlık arayışı, çatışma ya da şiddetten uzaklaşma, politik düzensizlikler, siyasi sığınma isteği, mevcut durumlarına göre şartları daha uygun eğitim imkânları gibi çok farklı etkenden sebebiyle kişisel veya toplu göç hareketleri oluşmuştur ve oluşacaktır. Günümüzde ırkçılık kurumsal alanlarda gözle görülmez ancak derinden hissedilir olduğu bir zamana ırkçılığın artık abartılı ve saldırgan bir şekilde kendini gösterdiği zamandan doğru değişmiştir. Oluşabilecek tepkilerden çekinilmesi sebebiyle kurumsal birçok alanda ırkçılığın devam etmesinin önüne geçilmesiyle birlikte hala bu tutumun zihinlerde yer ettiği görülmektedir. Bundan dolayı hem bireysel hem de toplumsal anlamda sivil toplum örgütlerinin rolü bu alanda daha çok hissedilmektedir Dünyadaki göçmen sorununu çözmek için ülkeler, eğitim alanına ait kendi kanunlarında yeni yasal değişiklikler ve düzenlemeler yapmaktadır. Bu yasal düzenlemeler ülke içerisinde dahi değişiklikler göstermektedir. Günümüz dünyasında göç sorununa yönelik “çok kültürlülük anlayışı“ doğrultusunda uygulamalar yapılmaktadır. Çok kültürlülük çalışmaları toplumsal algının değişmesini ve kültürel çeşitliliği sağlamaktadır. Bunun için yapılan eğitim faaliyetleri, ülkelerin ve toplumların da eğitimiyle mümkün olmaktadır. Göçmen sorunlarının çözümüne yönelik daha gelenekçi anlayışlarda ise eğitimi “asimilasyon yoluyla“ yapılan politikalar çözüm yolu gibi görünse de eğitimin hedeflenen olumlu sonuçlarından ziyade olumsuz sonuçlara yol açtığı görülmektedir

    Abstracts from the 20th International Symposium on Signal Transduction at the Blood-Brain Barriers

    Full text link
    https://deepblue.lib.umich.edu/bitstream/2027.42/138963/1/12987_2017_Article_71.pd

    A Research on Usage Levels of Vocabulary Instruction Methods and Techniques by Turkish Teachers (The Sample of Afyonkarahisar )

    No full text
    Bu çalışma, Türkçe öğretmenlerinin literatürde, Türkçe öğretim programlarında ve Türkçe kitaplarında yer alan kelime öğretim yöntem ve tekniklerini kullanma düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma Afyonkarahisar il merkezinde 10-14 Şubat 2014 tarihleri arasında yapılan Türkçe Öğretmenleri Genişletilmiş Zümre Toplantısı’na katılan 109 Türkçe öğretmeni üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma için oluşturulan veri toplama aracı 45 maddeden oluşmaktadır. Bu maddelerin her biri için “bilmiyorum, biliyorum ama kullanmıyorum ve kullanıyorum” seçenekleri verilmiştir. Anketin uygulanmasından sonra elde edilen veriler; öğretmenlerin mesleki kıdemi, plan yapma alışkanlığı, mezun oldukları okul türü, kullandıkları kitapların yayınevi, ders verdikleri sınıf/sınıflar değişkenlerine göre betimsel istatistik yapılarak yüzde ve frekans değerleri hesaplanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, öğretmenlerin bütün değişkenler açısından yöntem/teknikleri bilme ve kullanma düzeyleri, yöntem/tekniklerin, programlar ya da kitaplarda yer alma durumuna göre değişmektedir. Öğretmenler, çoğunlukla programlar ve kitaplarda yer verilen yöntem/teknikleri bilmekte ve kullanmaktadır. Uygulama açısından zaman ve emek gerektiren bazı yöntem/teknikler, bazı öğretmenler tarafından bilindiği hâlde kullanılmamaktadır. Ayrıca kelime öğretiminde yöntem/tekniklerin yaygın olarak kullanılıp kullanılmadığı öğretmenlerin tercihlerine etki ediyor olabilir.This study was performed with the aim of determine the Turkish teachers’ usage levels of methods and techniques that takes place in literature, in Turkish teaching programmes and in Turkish books. The research was performed upon 109 Turkish teachers, participating the Turkish Teachers Elaborated Coterie Meeting on February 10-14 2014, in Afyonkarahisar. Data collection tool, which created for research, consist of 45 items. For each item, “I don’t know, I know but I don’t use and I use” options were given. After applied the data collection tool, obtained datas were analyzed these variables: Teachers’ professional seniority, scheming habits, type of alma mater, publishing house of using books, teaching grades. Obtained datas were performed descriptive statics, frequency and percentage values were calculated. According to the obtained findings, teachers’ knowing and using levels of methods/techniques in terms of all the variables depend on method/ techniques’ partaking in books or programme. Teachers mostly know and use method/techniques in programs and books. Methods/techniques, requiring more time and effort, are omitted even though some teachers know. Besides, method/techniques’ mostly whether used at vocabulary instruction may influence teachers’ preferences

    The relationship between crime and poverty: The example of Cumayani Village in Karabük province

    No full text
    YÖK Tez ID: 532501Bu araştırma, Karabük ili Cumayanı Köyü özelinde yoksulluk ve suç ilişkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla, Cumayanı Köyünde yaşayan, daha önce cezaevine girip çıkmış kişiler ve denetimli serbestlik kapsamında cezası devam eden hükümlülerden oluşan 48 kişiye, 30 sorudan oluşan anket form uygulanmıştır. Bu doğrultuda, yoksulluk ve suç ilişkisi suça karışmış kişiler üzerinden incelenmiştir. Elde edilen veriler, SPSS 22.0 programına aktarılarak, frekans tabloları üzerinden analiz edilmiştir. Nicel veriler, sahada yapılan gözlem ve görüşmelerle desteklenerek araştırma şekillendirilmiştir. Gelir düzeyi, çocukluk yıllarında ailenin geçinme durumu, ceza almadan önce ekonomik durum, işsizlik, eğitim düzeyi gibi sosyo-ekonomik değişkenlerin suç üzerindeki etkisi incelenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda, yoksulluk ile suç arasında sıkı bir ilişkinin veya etkileselliğin olduğu saptanmıştır.This research has been conducted in order to examine the relationship between crime and poverty in the village of Cumayani in Karabük Province. For this reason, a questionnaire form consisting of 30 questions have been implemented to 48 people who live in the village of Cumayanı, have been in prison once and involve in criminal proceedings within the scope of supervised release. In this context, the relationship between poverty and crime has been examined through people who have been involved in crime. The data were analized on frequency tables transferred to the SPSS 22.0 Program.Quantitative data were supported by surveys and observations made on field. The results from this research indicate that there is a strong link between poverty and crime. The income level, family income in childhood, economic situation before getting punishment, unemployment and the effect of socio-economic variables in relation to crime have been examined.At the and of the scientific research ıt has been found that there is a strong link between poverty and crime
    corecore